Bütün gün harika
beslendim. Sabah kahvaltıda yediğim bir dilim ekmeğin haricinde hiç ekmek
yemedim. Meyvem, sebzem, yoğurdum, 2 litreye yakın suyum, akşam salata veeee
şimdi kahve-çikolata ikilisi. Oldu mu ya? Neyse üzerinde durmadan geçeyimJ
Bütün gün sadece iyi
beslenmekle geçmedi tabi bugün harika bir çalışma günü de oldu aynı zamanda.
Akşam saatlerinde günümü meditasyonla taçlandırdım. Bir arkadaşımla birlikte
yapacaktık gelemedi ama kararlı ben kendimi ödüllendirdim.
Günün kısa bilgisini
geçtikten sonra benim bugün bahsetmek istediğim ilişkiler aslında. Üst üste kaç
seferdir yakın arkadaşlarım ilişkilerin yozlaştığı, sahteleştiği konusunu açtı.
Üzerinde düşünüyorum her seferinde.
İnsanın birbirine net olması, kendini olduğu gibi ifade edebilmesi,
karşısındakine kalbinden, özünden o merhametli şefkatli yerden konuşması günümüzde
ne kadar da zorlaştı. Hep diğerine göre gardını alıyor insan. Niye alttan ben
alıyorum? Ona niye paye veriyorum? Kendini bir şey mi zannetsin? Didişmeye öyle
alışıyor ki insan, karşısında o kişi olmasa bile varmış gibi devam ediyor
kendini mutsuz etmeye. Düğmelerimiz atmaya hep hazır.
Etrafımız sadece kendi
için yaşayan insanlar dolu, sistem onun için çalışıyorJ Evet çok var böyle kişiler. Ancak şartlar,
durumlar her ne olursa olsun, ne kadar zorlayıcı olursa olsun bizler dil ve
iletişim becerileri ile donanmışız. İş bunları kullanabilmekte. Sadece zor
zamanlarda da değil, John Gottman’ın dediği gibi zor zamanlara yatırım yapmak
için iyi zamanlarda bol bol kullanmak gerekli. Birbirine nezaket, şefkat
gösteren çiftlerin çatışmaya girdiklerinde diğer tarz çiftlerden çok daha kolay
çözüm bulabildikleri yapılan araştırmalarla sabit. Bu sahtecilik gibi
algılanıyor çoğu zaman. Ben katılmıyorum.
Özden gelen hiç bir şey sahte olmaz. İçten dışa hiç bir şey sahte olmaz. İş ki inanmak gerek öze, kendine.
Ruth Bebermayer imzalı
bir şiiri paylaşmak istiyorum, bayıldım…Dile gelmiş ve herkesin olmuş bir şiirJ
Bir Söz Bir Penceredir ( ya da Bir Duvar)
Öylesine tutsak hissettiriyor ki
sözlerin
Öylesine yargılanmış ve kucağında ki
itilmişliğin
Çekip gitmeden önce mutlaka
bilmeliyim,
Gerçekten bu muydu söylemek
istediğin
Savunmaya başlamadan sana kendimi
Dile gelmeden, acıyla ürküntüyle
Sözcüklerle bir duvar örmeden
aramıza
Doğru mu duyduğum, bir daha söyle
Bir söz bazen bir penceredir bazen
bir duvar
Tutsak da eder kişiyi özgür de…
Konuşur ve dinlerken ben,
aydınlatsın sözcükler
Bırak aksın sevgi ışığım içinde
Pek çok şey var söylemem gereken
Ve onlar öyle önemli ki benim için
Anlatamazsam sözcüklerle derdimi
eğer
Özgürleşmeme yardım edebilir misin?
Seni kırdığımı hissediyorsan eğer
Umursamadığımı düşünüyorsan
Sözlerimin arasında duymaya çalış
Paylaştığımız o duyguları ikimizin