Mutlu olmayı düşünüyorum..Hepimizin farkında olarak ya da
olmayarak amaç edindiği mutluluğu. Kendimce bir tanım bulmaya çalışıyorum.
Kelimelere dökmek zor geliyor bana. Sadece hissedebileceğim bir şey. Peki o zaman hislerimi yazıya dökebilir miyim?
Bilmem, denerim:-)
Gözlerimi kapasam ve tarife başlasam..Hımm evet, seçeceğim ilk kelime
hafiflik olur, bende yarattığı his bu çünkü. Düşüncelerde hafiflik, ilişkilerimde
hafiflik, yaptığım seçimlerimde hafiflik, taşıdıklarımda hafiflik, hayatın
gidişatında hafiflik..daha liste uzar gider.
Düşüncelerde nasıl hafif olurum ki? Tersten gitmek daha mi kolay,
o zaman ‘ağır’ olan düşünce nedir? Buldum! O, dudağımı büken, kalbimi buran, yani benim
hiç ihtiyacım olmayandır. İhtiyacım olmayanı taşımak, işte bana yük olan da budur. Hemen
alır da, atar mıyım o ağır düşünceyi bir kenara? Cevabı ararken, çocukken duyarak büyüdüğüm
bir söz daha, ‘tek elin sesi çıkmaz’ karşıma dikiliyor o vakit.
Bu söz bana
diyor ki;
-Zeyno, ne ise alıp kenara atacağın, atmadan önce üstüne
düşeni bul, başkasının yaptıkları ya da yapmadıkları ile ilgilenmek yerine,
sadece kendi yaptıklarınla ilgilen ve gözünden ne kaçtıysa, takıldığın hangi
çıkıntı ise yont onu.
Kendi çıkıntımı yontup, kafamın içinde ve hatta dışına taşmış
olan düşünce balonlarını birer birer patlattığımda ise… Ohhh..Ferahlık!! Hafiflik!!
Bu bazılarının dediği gibi umursamazlık değil bence, sadece kendini düşünmek
değil, aksine diğerlerine saygı göstermek, aslen kendine saygı göstermek olur.
Bugün birisi kulağıma fısıldadı ‘öz-saygıda dengede durmak
yaşam bilmecesini çözmektir, mutluluğun anahtarını edinmektir’ dedi. Bu öyle
bilmece ki her gün başka türlü soru var:-) . Kimi bunları biriktirir, ‘aman, sonra çözerim der’ atamaz da, yüküyle yaşar.
Kimi ‘aman bana ne der’, hep karşısına aynısı hatta daha zoru çıkar da geçmez o
burukluk asla. Kimi gayret gösterir, kullanır o anahtarı açar mutluluk
kapısını. Anahtarı elinden almak için fırsat kollayan olsa da o anahtarı hep kalbinde,
aklında taşır. Ben gayret gösteren olmak istiyorum.
Hepimize denge içinde günler dilerim..
Bulut gibi hafif...Hafifleyelim ,haydi...
YanıtlaSilSevgili Zeynep,
YanıtlaSilSana uzunca bir süredir çok yazmak istememe rağmen bir türlü olmadı. Mutluluk benim de hep kafa yorduğum bir konu oldu. Ama anladim ki zamana, içinde bulunulan ana göre değişen bir kavram.Geçen yil sorsalar başka bir cevap verirdim. Bugünler de ise benim tanimim şu olurdu.Her türlü sınırlamaların, mecburiyetlerin dışında yaşamak ve yaratmak.Çok sevgiler.
Meltem