1 Aralık 2012 Cumartesi

Bu sene üniversiteye hazırlık senemiz

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 19:55 | 2 comments

İki gün önce Facebookta oyalanırken bir arkadaşımın sayfasında bulunan çocukluk resimlerimize ulaştım. Hande, bir yaz tatilinde Amerika’ya teyzesinin yanına gitmişti, gidiş o gidiş. Tüm lise yıllarımız onsuz geçti, gelenle gidenle gönderdiği gençlik dergilerinin içine sıkıştırılmış mektuplarda paylaşıldı sırlar. Bakarken resimlerimize, aklım o yaşlardaki halime çekildi. Annem hep yakın arkadaştı bana, hata yaptığımda paylaşabileceğim bir arkadaş. Sıkı sıkı tembih ederdi, darda kaldığında ilk annelere söylenir çünkü bir annenin sevgisi öyle büyüktür ki yaptığını beğenmese de senin için en tarafsız olandır o, sadece senin iyiliğini düşünerek sana ne yapman gerektiğini söyler. Beni severken, överken senin kızında senin gibi olsun derdi. Ne güzel bir övgü değil mi? Ben de kızımı aynı sözlerle büyütüyor ve onu aynı övgü ile seviyorum. Ama annemin gözden kaçırdığı kara tarafı bertaraf etmek için, senin kızın da senin bu güzel huylarına sahip olsun olsun diye seviyorum.

Ah şu kara taraflar yok mu? O kara tarafıyla karşılaştığımda, hemen o zamanlardaki duygularımı ve bana onları yaptıran içimdeki antagonisti düşünüyorum. Aldığım ama uygulamadığım nasihatleri, ila da duvara mı çarpman lazım? sitemlerini aklıma getiriyorum.

Bu sene üniversiteye hazırlık senemiz. Okul açılışı ve yoğun dershane programı başlarda stres yarattı zira güzel kızım, "benim ve babasının istediği gibi" derslere erkenden kapanmadı. Evde gerginlik, bizim onu hizaya sokma çalışmaları derken sıkı takip ve Nisan’ın isyanı. Evde mutsuz dönem.

Mutsuzluk varsa yanlışlık da var. O zaman doğru olan ne? Hep beraber oturduk, o bizi dinledi biz de onu, sesler yükseldi,göz yaşları ziyan oldu ve en sonunda, doğru olan herkesin üstüne düşeni yapması, kendi sorumluluğunu üstüne alması dedik. Bunun için güven, sabır ve işbirliğinin dengesi gerekti. Onun yerine çalışamayız ama onun ortamını düzgün tutar, vaktinden çalan, konsantrasyonu bozan ne varsa ona göre ayarlayabilirdik. Çenemizi sıkı sıkı tutar, sabreder ve işlerin düzene girmesini bekleyebilirdik. Biz de öyle yaptık. Zaman zaman benim sabrım taştı, Murat yatıştırdı, onun ki taşınca da ben. Önceleri sadece olması gerektiği için var etmeye çalıştığımız huzur, yerini doğal huzura bıraktı galiba. Şimdilerde kızım dengeyi tutturmuşa benziyor. Sonuç her şey olabilir, kazanır ya da kazanamaz ama herkes elinden gelenin en iyisini yapmış olur. Önümüzde daha bir kaç ayımız var. Sabrın sonu selametmiş. Hepimize sabırlar ve evlatlarımıza başarılar. 



2 yorum :

  1. Allah kolaylık versin Zeynom. İnşallah Nisan için en iyisi olur. Önemli olan onların mutluluğu... Ve mutluluğun nerede saklı olduğu da her zaman belli olmuyor.
    Şu dergi meselesini tamamen unutmuşum. Konuşalım bir ara...

    YanıtlaSil
  2. Sanırım seventeen ler:-)çocuk yıldızların haberlerinin olduğu dergiler..

    YanıtlaSil

Sayfa Görüntüleme