İster kurumsal ister kişisel olsun, ister okullarda olsun aslında tüm eğitimlerin amacı kişilerde davranış değişikliği yaratmak. Ancak "bir kişide davranış değişikliği yaratmak mümkün değildir" zira bunu siz değil ancak kişinin kendisi yaratabilir.
Biz eğitim verenlerin yaptığı sadece bu değişikliği yaratırken uygun araçların neler olduğunu iletmek ve değişim sürecinde kişiye destek vermek. Çok arzu ediyorum her eğitimden çıkan kişinin kendisine sunulan metotlardan uygun gördüğünü alıp kullanması konusunda hevesli olmasını. Heyecanlanan ve uygulama konusunda hevesli olan kişiler bunu benimle paylaştıklarında, gözlerine yansıdığında biten gün, hafifliğimi anlatamam. O ağır sırt çantama bile yer çekimi vız gelip tırıs gidiyor. Bunun her katılımcı için geçerli olmadığını öğrendim. Çünkü herkes doğal olarak aynı oranda değişime hevesli değil. Değişim için ya da değişmek üzere harekete geçmek için çoğumuz bir balyozun kafamıza inmesini bekleriz maalesef.
Landmark’ın tanıtım toplantısına katılmıştım bir arkadaşımın daveti ile, sunum yapan kişi bir sandalye aldı, salonun ortasına koydu ve bu “ben” dedi. Bir sandalyeyi onun arkasına bu “geçmiş” diye, bir diğerini de onun önüne bu “gelecek” diye koydu. Sordu bize, “ben neredeyim?” Bu sahne gözümün önünde hala ve o günden sonra “Geçmişin üzüntüsü ve geleceğin endişesi” lafı bu sandalyelerle canlanıyor gözümde. İçimde bir üzüntü ya da endişe duyduğumda, ben neredeyim? diye soruyorum kendime. Çünkü biz genelde geçmişin üzüntüsü ve geleceğin endişesinde oluyoruz. Burada “an’da olmak” çözüm olarak gösterilir. Gün içi bir dakikalık nefes alıp vermek bile bazen an’a gelmek için yeterlidir aslında. An’a gelmeyi başardığımızda daha kolay odaklanıp, daha huzurlu çalışmanın mümkün olduğunu kendi deneyimlerimden söyleyebilirim. Bunu bilinçli olarak yapabilmek de pratikle kolaylaşıyor. Bana bu konuda katılacak birçok kişi vardır eminim.
İnsanın gerçek doğasının an’da olmak üzere kurulduğunu okumuştum. Üzüntü ve endişe an'da olunmadığı yani insan doğasının dışına çıkıldığında hissediliyor. İşte “an” o kadar güçlü ki, gelecekte bize faydalı olan değişimi sağlayacak davranış değişikliği için şimdiden zahmete girmek zor geliyor bize. :-) Onun için herkesin listesinde Covey’in zaman matrisinde bahsettiği “Önemli - Acil Değil” kutusunda bekleyen konular birikmiş durumda ve kafaya inecek olan balyozu bekliyor.
Hafif sıyrıklarla atlatmamız dileği ile…