19 Ocak 2012 Perşembe

Bu sabah Taksim

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 10:08 | 4 comments
Bu sabah Taksim gözüme ne güzel geliyor. Hava buz gibi, etraf gri ama o kadar aydınlık ki, güneş bulutların arkasında, sadece ışığı var, ha çıktı ha çıkacak. Meydana bakan Simit Sarayındayım. Sıcak çay ve beyaz peynir, domatesli simidim. Buraya gelirken kendimi nedense, yurtdışında bir şehirde hissettim. Bunun nedenini düşündüm, sanırım oralara gittiğimizde her şeye dikkat edip içimize sindirme isteği oluyor, bugün ben de gördüğüm her şeyi içime sindirmek istiyorum. Koca Taksim meydanı, acaba adı neden Taksim Meydanı? Vikipedi de şöyle yazıyor : Osmanlı döneminde, civar semtlere su dağıtmak için şu an Taksim Meydanı olarak bulunan bölgeye bir su deposu yapıldı. Depolanan suyu da dağıtmak, yani taksim etmek için küçük bir yapı, yani maksem yapıldı. Meydan, adını, eskiden Galata-Beyoğlu suyunun "taksim edildiği", Taksim Maksemi' nden almıştır.  Karşımda Aya Triada Rum Ortadoks Kilisesi, aralarda kaybolmuş, dıştan çok büyük, içini çok merak ediyorum. Belki bir gün gezmek nasip olur.
Bu sabah neden buradayım. Geçtiğimiz hafta yaptığımız kültür turu beni çok etkiledi. Dolaştığımız sergilerden birisi fotoğraf sergisiydi. Bashir Barlakov-Meksika Rüyaları-Pilot Sanat Galeri. Değişik bir çalışma görmek isterseniz gidin derim. Bu sergide yaşanmış bir hikayenin ( Troçki, Meksika daki sürgün hayatı, aşk, kin, politika ) dijital tekniklerle resmedilmesi vardı. Fotoğrafçılık deyince aklıma hemen Cüneyt gelir, sanırım fotoğraf tutkusu ile dünyanın değişik yerlerine fotoğraf çekmek üzere gidiyor olması beni etkileyen şey.Kenya bunlardan biri, ne macera. Bu arkadaşıma hevesle gezdiğim sergiyi anlattım. O da bana henüz kendisinin gezmediği Halim Kulaksız’ın Döngü konulu sergisini tavsiye etti, konuya tutuldum ve işte bu sergiyi gezmek için buradayım. Bazen her zaman yaptığımız şeylerin dışında bir pencere açıp taze hava almak iyi oluyor. İnsanı gülümsetiyor. Bugün benim için taze hava, bu sergi oldu. Şimdi Arzu’nun sesini duyar gibi oldum ‘sen kalk sabahın körü Taksime sadece bir fotoğraf sergisi dolaşmaya git, manyaksın sen’ . Dua et Arzu’cum bu sabahın köründe kalkıp buralara gelmekle kalsınJ
Çocukların, balıkçıların, selamı var dalgaların, öp dediler gözlerinden bir kerede benim için. Nerdeysen her kimleysen…Vayy Tarkanım vayJ
Sevgiyle kalın dostlar.

4 yorum :

  1. Hiç düşünmemiştim Taksim adının nereden geldiğini. Sağol, Yeni öğrendiklerim/farkettiklerim sayfama giriyor bu da sayende. Yeni ufuklara küçük yolculuklar, hayatı başkalarının gözlerinden de deneyimleme isteği ve heyecanı... Bunlar çok güzel. Ruh yükselten şeyler. Devam. Hem yapmaya hem yazmaya...

    YanıtlaSil
  2. Canim kizim,
    Sabahin o erken saatindeki enerji muazzam ve pure olur.Yolun acik olsun.Gelisme zamani....

    YanıtlaSil
  3. Baskalarinin yaraticiligi bizim algimizi genisletir,bizi heyecanlandirir,bize yeni fikirler katar,coskumuz artar,baska pencerelerden bakmamizi saglar..
    Zeynocum azicik yana kay,bende bakayim su pencereden...
    Devam, yazmaya devam...

    YanıtlaSil
  4. Ne güzel yazmışsın, sabahın heyecanını ve tazeliğini tüm enerjisi ile içimde hissettim. HARİKA!

    YanıtlaSil

Sayfa Görüntüleme