Birkaç sene
evvel, Adana’ya gitmiştim genç bankacılarla birlikte olmaya. Yeni işe başlamış,
gözleri pırıl pırıl, hevesli gençlerdi hepsi. Bankanın uyum(oryantasyon)eğitimiydi,
onların üç haftalık maratonunun bir haftası benimle geçti. Bu süre uzun olunca
birbirimizi tanıma, yakınlaşma, bol bol sohbet etme fırsatımız da oldu. Bir
akşam Eski Saat’te adını unuttuğum bir kebapçıda, sokak ortasına kurulan
kocaman bir masada, bu tatlı gençlerle kahkahası bol bir ziyafet çekmiştik.
Beni arkadaş gibi kabul edip davet etmelerine bayılmış, bir o kadar da mesafeli
saygılı duruşlarına hayran olmuştum. Unutamadığım banka eğitimlerinden biridir
bu. İçlerinden birisi son gün yanıma gelip, boynumdaki akik gümüş kolyeyi hiç
beğenmediğini “kara kara bu hocam size yakışmıyor, siz daha canlı daha
eğlenceli şeyler takmalısınız” demiş ve mavi boncuklu hala sakladığım kolyemi
bana hediye etmişti. Bir akşamüzeri ise Ayşe Ballı’nın yaptığı poğaçaların
üzerine üşüşümüzü hiç unutmam. Tarifini istemiştim, unutmadı eğitim sonrası
bana e mail attı. Son zamanlarda bu genç arkadaşları çok düşünür oldum zira
Ayşe’nin o güzel tarifini biraz değiştirerek kendime göre yorumladım. Temel
koyulacak malzemeler var sonrası senin yaratıcılığına kalmış. Evde ne varsa koy
karıştır! Çıkar değişik tatları ortaya. Her seferinde bir diğerine benzemedi
yaptığım, yani bizler gibi, insanlar gibi. Temelde aynı olan özümüzün, yaşadıklarımızla
tatlanmışlığı gibi. Hayatı acı mı yapacağız, yoksa tatlı mı? Maddenin esiri mi
olacağız, yoksa aklından kalbine ulaşan zenginlikle kuşlar gibi özgür mü? Kim
özgür olmak istemez? Özgür olan yorulmaz, özgür olan yük tutmaz. Hayatlar alt
üst olduğunda yerin altındaki değerli madenler gibi çıkar ortaya zenginlikler. O
madeni bulacak detektör ise iyi niyet, güler yüz.
Hepimizin
kalbindeki detektörü fark etmesi dileği ile daha önce hiç yapmadığım bir şeyi
yapıyor ve yazılarımda ilk defa sizinle bir tarif paylaşıyorum. Eğer
yaparsanız, yaparken fark edin lütfen içine ilave olarak attığınız her malzeme
sizin seçiminizdir. O an elinizde bulunan malzemeler her ne ise, neyi
koyacağınıza karar vererek yaratacağınız tat sizindir. ÖzgürsünüzJ Ağzınıza layık keyifle yiyeceğiniz
kurabiyeler yapasınız.
Derin bir
kaba aşağıdaki malzemeleri koyun ve iyice çırpın.
1 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı su
1 küçük çay bardağı
şeker
1,5 tatlı kaşığı tuz
Yavaş yavaş kevgirden geçirdiğiniz
unu ilave ederken tahta kaşıkla karıştırmaya devam edin.
Artık hamur
yoğunlaşmaya başlarken, 1 paket kabartma tozu ve 2 tatlı kaşığı karbonatı una
karıştırarak dökmeye devam edin. Hamur hafif, yumuşak ama yapışmayan bir hamur
oluyor.
Buraya
kadar yazdığım tarifin sade hali, yaratmak istediğiniz lezzeti, ki bu içine bol
dereotu koymak, o yoksa birazcık kimyon ve kekik koymak, su salmayan sebzeleri
minik minik doğramak, haşhaş katmak, çörek otu koymak olabilir, daha henüz unu ileve etmeden, diğer malzemeleri çırptıktan sonra koyarak yaratınız. Afiyet bal olsunJ