27 Aralık 2012 Perşembe

Uyanamadım ki..

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 08:41 | 1 Yorum
Ne güzeldi sabaha karşı Aklıma dizilen kelimeler, Uzanamadım kâğıda Hepsi senin içindiler oysa. Sözcükler uçup gitse, Kalmasa dudaklarımda Hissi tamamen aklımda, Canımda, kilit altında.. ...

25 Aralık 2012 Salı

Kendine iyi davran:-)

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 03:16 | 1 Yorum
Ayrılırken bana “kendine iyi davran” dediğinde, yüzünde diğer insanlardan farklı bir veda cümlesi söylemiş olmanın verdiği hazzı, tıpkı bulaşık deterjanı reklamlarında, bardağın “cink” diye parlaması gibi, sırıtışında gördüm. Bu artık kendi niyet bozukluğumdan mı yoksa bir arkadaşımın kendini överken diline pelesenk ettiği gibi, üçüncü gözümün açık olmasından mı bilemedim. Diyemez miydi herkes gibi “kendine iyi bak”. Düşündüm ondan ayrıldıktan...

21 Aralık 2012 Cuma

Birkaç sene evvel, Adana’ya gitmiştim genç bankacılarla birlikte olmaya. Yeni işe başlamış, gözleri pırıl pırıl, hevesli gençlerdi hepsi. Bankanın uyum(oryantasyon)eğitimiydi, onların üç haftalık maratonunun bir haftası benimle geçti. Bu süre uzun olunca birbirimizi tanıma, yakınlaşma, bol bol sohbet etme fırsatımız da oldu. Bir akşam Eski Saat’te adını unuttuğum bir kebapçıda, sokak ortasına kurulan kocaman bir masada, bu tatlı gençlerle kahkahası...

5 Aralık 2012 Çarşamba

Renin gibi

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 20:09 | Yorum Yap
Resim çizsem morlu sarılı yeşilli En çok hangi çiçeğe benzer desem Neresine koysam onu tualin İnce zarif ruhlu mor menekşem Ne dost desem ne akraba Geriye ne kaldı diyene İnsanı tarif etsem Bir ırmak olup akan yılların İçine sadece çiçekler eksem Zeynep ...

1 Aralık 2012 Cumartesi

Bu sene üniversiteye hazırlık senemiz

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 19:55 | 2 comments
İki gün önce Facebookta oyalanırken bir arkadaşımın sayfasında bulunan çocukluk resimlerimize ulaştım. Hande, bir yaz tatilinde Amerika’ya teyzesinin yanına gitmişti, gidiş o gidiş. Tüm lise yıllarımız onsuz geçti, gelenle gidenle gönderdiği gençlik dergilerinin içine sıkıştırılmış mektuplarda paylaşıldı sırlar. Bakarken resimlerimize, aklım o yaşlardaki halime çekildi....

7 Kasım 2012 Çarşamba

Venüs bana göz kırpınca

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 00:07 | 6 comments
Sabahın erken vakti, kahvaltı hazırlıyorum kızıma, gözüm mutfak penceresinden gökyüzünün taze rengine takıldı. Güneşin ilk ışıkları derinlerden geliyor, gökyüzündeki bulutlar alttan aydınlatılan modern sanat eserleri olmuş. Öyle bir renk ki bulutların üzerine oturduğu, sanki palette lacivert, mavi, beyaz ve turuncu şöyle bir karışmış, özenle tabloya saçılmış. Gayri ihtiyari...

7 Ekim 2012 Pazar

Mutluluğun bana göre tarifi:-)

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 17:31 | 2 comments
Mutlu olmayı düşünüyorum..Hepimizin farkında olarak ya da olmayarak amaç edindiği mutluluğu. Kendimce bir tanım bulmaya çalışıyorum. Kelimelere dökmek zor geliyor bana. Sadece hissedebileceğim bir şey.  Peki o zaman hislerimi yazıya dökebilir miyim? Bilmem, denerim:-) Gözlerimi kapasam ve tarife başlasam..Hımm evet, seçeceğim ilk kelime hafiflik olur, bende yarattığı his bu çünkü. Düşüncelerde hafiflik, ilişkilerimde hafiflik, yaptığım...

17 Eylül 2012 Pazartesi

Bu sonbahar başka güzel.

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 10:56 | Yorum Yap
Kızımı sabah okula uğurladım. Evlatlarımız için hayırlı bir yıl olsun. Bu sene bizim üniversite hazırlık yılımız, dershane’nin bir ayını geride bıraktık, bakalım önümüzdeki aylar bize neler gösterecek ve tabi gayretlerin sonucu ne olacak. Bu sonbahar sanki İstanbul’da yaşadığım en güzel sonbahar. Sadece kısacık bir mevsim geçişi olarak değil de, keyifle hissettirdi kendini.  Mevsimin tüm özellikleri,güzellikleri seyrediyor ..Güneş ısıtıyor,...

13 Eylül 2012 Perşembe

Ah şu yol ayrımları..

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 14:06 | 1 Yorum
Kendimi değerlendirdiğimde değiştirmek istediğim, üstesinden gelmeye çalıştığım ne garip davranış kalıplarım var. Etrafımda olan olayların sonucu verdiğim tepkiler, öyle olmaması için çaba harcadığım halde gidip aynı noktaya saplanıyor bazen. Aklım beni tetikleyen zihnime basbas bağırıyor."oradan değil, oradan değil sağa sap, sapsana sağa, hoooppp duymuyormusun!", "Duyuyorum,...

19 Temmuz 2012 Perşembe

Anlaşmak..

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 10:32 | 1 Yorum
Ne kadar çok insan tanıdım bu yaşıma kadar. Az ya da çok yine de onları tanımaya yetecek vakit geçirdiklerimi düşündüğümde kimse kimseyle benzeşmez. Ben kimseyle benzeşmem. İyi huylular, kötü huylular ya da iyi huylarımla kötü huylarımla bir eşim daha yok. O zaman 'anlaşmak' mümkün müdür? Tıpatıp aynı düşüncelere sahip olmak, aynı şeylerden hoşlanıp, aynı yeteneklere sahip olmak mıdır anlaşmak? Bir arkadaşım bloğunda fonetik açıdan kelimelerden...

23 Haziran 2012 Cumartesi

İnanç

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 20:22 | 2 comments
İzmir’de oturduğum yıllarda, çok sevdiğim ama araya yollar girdiği için ancak telefonla hasret giderebildiğim sevgili arkadaşımla sohbetimiz sırasında bana “aslında fark ettim ki galiba ben inancımı yitirdim” demişti. Birkaç gündür bunun üzerinde düşünürken tam zamanında bir de hikaye dinledim. Kendine sürekli olarak bir bufalo olduğunu söyleyip duran adam artık buna öyle inanır olmuş ki, dar bir kapıya geldiğinde “ben buradan geçemem, boynuzlarım...

21 Haziran 2012 Perşembe

Hindiba gibi..

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 19:17 | 2 comments
Rahmetli dedemle anılarımın içinde Yeşilköy-Sirkeci hattı tren yolculuklarımız vardır. Kaç yıl oldu treni unuttum. Şimdi Göztepe tren istasyonundayım. Yıllardır bu sevimli binanın önünden geçer dururum. İçeri girince merdivenlerle aşağıya istasyona iniyorsunuz. Dışarıda çılgın trafik ve uğultulu gürültüye rağmen ağır bir sessizlik var trenin beklendiği yerde, uğultu...

Kavuştum İlham Perimle

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 01:32 | Yorum Yap
10 Ocak 2012 tarihinde ‘Ben Bir Ressamım’ başlıklı yazımı okudum. Beni kıskandım. Ne güzel bir resim çizip kendimi oturtmuşum içine. Güçlü, umutlu, inançlı, koca dalgalara hazırmışım. Beklemişim dalgayı, meydan okumuşum ona, sanki biraz da küçük görmüşüm. Her meydan okunan gibi o da silkinmiş, hazırlığını hiç gecikmeden yapmış ve gelmiş çarpmış bana. Bir tane yetmez miydi? Kalakalmışım, afallamışım, kapanmışım içime, akmaz olmuş kelimeler,...

28 Mayıs 2012 Pazartesi

Kucaklaşma

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 13:42 | 3 comments
Kocaman iki kol sarar seni, dünyanın yükü sırtındayken kuş olur uçarsın. Nefes almakta güçlük çektiğin bir anda oksijen maskesinin burnuna kapanması gibidir. Kapatır gözlerini, tüm nefes yolunda hissedersin bahar yağmuru sonrası hanımeli tünelinden geçerek girdiğin gül bahçesinin kokusunu.  O taptaze havayı hücrelerinin içine alır, yenilenirsin. Öyledir ki yapbozun parçası gibi oturursun göğsüne, kalp bile atmaz büyü bozulmasın ister, zaman...

19 Mayıs 2012 Cumartesi

İyi dostlar biriktirdim..Hepsi ailem oldu.

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 10:44 | 8 comments
Şebnem Ferah’ın şarkısının bu iki satırı bugünlerde ağzımdan düşmüyor çünkü biriktirdiğim iyi dostlarım her an bunu hatırlatıyor, o zaman da ben dünyanın en şanslı insanıyım diyorum. Şansım Karadeniz Ereğli gibi seçilmiş birçok insanın bulunduğu küçük kasabada başlamış. O zamanlar Ereğli Demir ve Çelik fabrikasının kuruluş yılları, artan nüfusa karşılık yetmeyen sağlık imkanları sebebi ile ailede yüksek otorite, deniz subayı dedem, annemin...

28 Nisan 2012 Cumartesi

Darısı Başıma

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 16:06 | 2 comments
Bosnalı Sejla Kameric’in, "Kırmızısız 1395 Gün" adlı filmini anlattığı İstanbul Modern'de ki bir söyleşinin bana düşündürdükleri Dönem dönem kendimi rutinin içine sıkışıp kalanlar içinde değerlendiririm. Ama son birkaç aydır değil çünkü geçirdiğim rahat dönemi sanırım oldukça iyi değerlendirdim. Fırsat buldukça farklı yerlere gidip farklı etkinlikler yaptım yeni şeyler öğrendim. Örneğin gezdiğim fotoğraf sergisinde, fotoshop’un sadece vesikalıklarda...

16 Nisan 2012 Pazartesi

Başrol Oyuncusu ve Yönetmen

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 11:50 | 6 comments
Perşembe akşamı havaalanındayım. Etraf bir kalabalık. Amsterdam’dan gelen uçağın tahmini varış saati 00:12 demek ki bir buçuk saat rötar var, demek ki tarih artık 12 Nisan değil 13 Nisan olmuş olacak uçak indiğinde.. Dış hat gelen yolcu tarafında Cafe Nero açılmış, rahat bir koltuk buldum, ağzım kulaklarımda, içim pırpır, kahvem elimde, uzattım ayaklarımı, açtım kitabımı vaktin geçmesini bekliyorum. Gözlerim kitabın satırlarında dolaşırken aklım...

11 Nisan 2012 Çarşamba

Mea Culpa

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 10:54 | 6 comments
Hazır otobüslerden laf açılmışken biraz daha otobüs maceralarına devam edeyim dedim. Artık öyle bir zamanda yaşıyoruz ki doğru olan şeyler bize anormal geliyor. Genelde bizim otobüs şoförleri binlerce çeşit insanla karşılaşmaktan bir bıkkınlık durumu yaşıyorlar. Düşünsenize yüzlerce insana aynı sorunun cevabını veriyorsunuz. Kocaman yazsa da önde duran tabelada, yine içimizdeki o güvensizlikle şoföre soruyoruz nereden geçtiğini. Böyle bıkkın...

8 Nisan 2012 Pazar

Ben seviyorum toplu taşım araçlarını

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 18:51 | 2 comments
Toplu taşım araçlarını arabamız olunca  kullanmayı hemen unutuveriyoruz di mi? Üniversiteyi bitirdiğim sene ehliyet almıştım ve çok uzun bir süre onu sadece kimlik yerine kullandım. Murat’la evlenir evlenmez onun işi gereği hep arabamız olmasına rağmen malum şirket arabası bana sadece hafta sonları yan koltuk düştü. Sanki sitem edermiş gibi söylediğime bakmayın, o yıllarda hiç araban olsun istedin mi? diye sorarsanız hayır hiç istemedim...

4 Nisan 2012 Çarşamba

Bitmeyen Öğrencilik Hayatı Ruhsallık

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 21:03 | 6 comments
Bir buçuk sene evvel yine Brahma Kumaris’e ait olan ve Oxford’ta bulunan Global Retreat Centre'a gittiğimde arkadaşlarım doğal olarak merak ettiler. Onlara bu içinde bulunduğum ruhsal organizasyonu anlatırken bana sürekli bunun bir din kuruluşu olmadığından emin olup olmadığımı sordular. Brahma Kumaris’e sosyo-ruhsal organizasyon, eğitim organizasyonu diyebiliriz. Hatırlıyorum bunu anlatmakta biraz zorluk çekmiştim. Birçokları da tarikat, mezhep...

22 Mart 2012 Perşembe

Sadelik

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 18:53 | 3 comments
Günümüz yaşantısı için uzun sayılabilecek, on beş günlük yurtdışı seyahatinden döndüm. Gitmeden evvel her günümü buradan size yazmaya karar vermiştim ama nerdeee? Buralardan koptum sanki Mount Abu-Maduban’da, Hindistan’da geçirdiğim günlerde. Ne kızım, ne kocam, ne sorumluluklarımla ilgili en ufacık bir endişe, tasa bile taşımadım içimde. Sadece o yüce olan enerji, yüce ışık kaynağı, Tanrı ve ben vardık daha doğrusu Tanrı, ben ve kalpten kalbe...

16 Şubat 2012 Perşembe

Sana gül toplamak istedim bu sabah ama

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 21:41 | Yorum Yap
SAADİ’NİN GÜLLERİ Sana gül toplamak istedim bu sabah ama O kadar fazla gül doldurmuşum ki koynuma, Koptu esvabımın düğmeleri birden bire. Havaya dağıldı topladığım bütün güller; Hepsi rüzgarla savrulup, denize gittiler; Sularda, bir daha geri dönmemek üzere. Tutuşmuş gibi, kıpkırmızı oldu dalgalar. İşte esvaplarımda hala gül kokuları var.. Gel, duy o kokulu hatırayı, üzerimde *Marcelin Desbordes-Valmore(Türkçesi Orhan Veli Kanık) Bir...
Okuduğum yazılardan birisinde arada sırada başkalarına sorun, sizi nasıl gördüklerini, hazırlıklı olun ve bunu bir hediye olarak kabul edin diyordu. Geçenlerde yapmaya karar verdim ve sevgili anneme beni nasıl görmek istediğini değil ama nasıl gördüğünü yazmasını rica ettim. Genelde ‘kestane kebap acele cevap’ sözünün timsali annem bana iki gün sonra cevap yazdı. Üzerinde düşündüğü zarif yazısı için teşekkür ediyorum. Kendimle ilgili tespit ettiğim...

28 Ocak 2012 Cumartesi

Duyarak büyüdüğümüz sözler

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 00:43 | 4 comments
Hepimizin annelerinden babalarından, büyükannelerinden büyükbabalarından duyarak büyüdüğü sözler var. O zaman ne anlama geldiğini belki bilemiyoruz ama hepsi bir tohum gibi kafamıza ekilip bizim karakterimizin oluşumuna katkıda bulunuyor ister istemez. İyi tohumlarda var, kötü tohumlar da ekilen içimize. Biz ise şimdilerde iyi tohumların meyvelerini yiyor, kötülerin meyvelerini temizlemekle uğraşıyoruz. Annemin ektiği iki tohumdan bahsedeceğim,...

19 Ocak 2012 Perşembe

Bu sabah Taksim

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 10:08 | 4 comments
Bu sabah Taksim gözüme ne güzel geliyor. Hava buz gibi, etraf gri ama o kadar aydınlık ki, güneş bulutların arkasında, sadece ışığı var, ha çıktı ha çıkacak. Meydana bakan Simit Sarayındayım. Sıcak çay ve beyaz peynir, domatesli simidim. Buraya gelirken kendimi nedense, yurtdışında bir şehirde hissettim. Bunun nedenini düşündüm, sanırım oralara gittiğimizde her şeye dikkat edip içimize sindirme isteği oluyor, bugün ben de gördüğüm her şeyi içime...

10 Ocak 2012 Salı

Ben bir ressamım..

Gönderen zamandegerlidir.blogspot.com 10:31 | 4 comments
Sevdiğim bir arkadaşım kendisine çok yakıştırdığım bir işi yapmaya başladı. Koçluk yapıyor ve yaptığı koçluğu da ‘değişim koçluğu’ olarak adlandırıyor. Kendimle ilgili değiştirmeye çalıştığım, eski üstüme yapışan ama aslında ben olmadığıma inandığım alışkanlıklarım üzerinde düşünüp, çıkar yollar ararken ne de güzel denk geldi ve dün ‘hadi birlikte çalışalım’ dedik. Dedik ama nasıl bir şey olacağını bilemedim önce, açıkçası arkamdan bir şey dürttü,...

Blog Arşivi

Sayfa Görüntüleme